Sorgulamaya Dayalı Öğrenmede (SDÖ) öğrenciler aktif bir rol üstlenir ve araştırmacılara benzer bir şekilde bir konuyu araştırırlar: Sorunları bulur ve belirlerler, bu sorunların nasıl araştırılacağına dair fikirler geliştirirler, hipotezler oluştururlar, bunları test ederler, sonuçları tartışırlar vb. Bu şekilde, asıl konu içeriğine ek olarak, öğrenciler kendi başlarına yeni sorunlarla başa çıkma pratiği de yaparlar. Öğretmenin görevi, bunun mümkün olduğu öğrenme ortamları yaratmak, hataların yapıcı bir şekilde ele alınmasını sağlamak ve öğrencilerle iyi bir iletişimi kurmaktır.
Otantik bağlamlar, gerçekliğe özgün referansları olan görevlerdir; bunlar günlük yaşamdan, profesyonel yaşamdan veya sosyal açıdan ilgili durumlar olabilir. Gerçekliğin gerçeğe yakın tasviri bu görevde özellikle önemli bir rol oynar. Günlük yaşamdan, bilimden, profesyonel dünyadan veya toplumdan bağlamlar çok motive edici olabilir. Bir yandan, öğrenciler konuyla ilgili kişisel deneyime sahip olabileceğinden, otantik bağlamlar öğrencilerin dünyasına da dokunur. Öte yandan, öğretim içeriği doğrudan günlük yaşamla ilişkilendirilebilir ve böylece bellekte daha uzun süre kalabilir.
İklim değişikliği veya mevcut Covid salgını gibi devam eden toplumsal meselelerle birlikte, matematik ve fen bilimleriyle ilgili konular kamusal tartışmalarda giderek daha fazla odak noktası haline geldi. STEM öğretmenleri, öğrencilerimizi topluma aktif olarak katılmaya hazırlamak için bu toplumsal meselelerle ilgili öğrenme deneyimleri sunmalıdır. Bu tür bağlamlar Sosyo-Bilimsel Konular ya da kısaca SBK olarak adlandırılır. Sosyo-Bilimsel Konular, tartışmalı da olabilen, mevcut bilimsel verileri içeren gerçek toplumsal meselelerdir. Konuların tartışmalı doğası nedeniyle, SBK ile ilgilenmek hem ilgili bilimsel fikirlerin anlaşılmasını hem de konunun sosyal, ekonomik, politik ve etik yönlerinin dikkatle değerlendirilmesini gerektirir.